Koşma
Koşma,Türk Halk edebiyatında doğa, aşk, ölüm, ayrılık, yiğitlik, toplumsal olaylar gibi konuların işlendiği en sık kullanılan şiir türü.
Dörtlüklerden oluşur. Dörtlük sayısı genellikle 3, 5 arasındadır. Hece ölçüsünün 6+5 veya 4+4+3 duraklı 11’li kalıbıyla yazılır. Şair koşmanın son bendinde ismini ya da mahlasını söyler. Koşmalar dile getirilen duygular ve söylenişlerine göre koçaklama, güzelleme, taşlama, ağıt gibi isimler alır. Karşılıklı konuşma şeklinde yani "dedim" "dedi" diye başlayan dizelerle de söylenebilir. Bu tür koşmalara "mürâcaa" ismi verilir. Bütün kafiyeleri cinaslı olan koşmalara "tecnis" denir.
A-) Koçaklama
Koçaklama, konusu savaş, yiğitlik, kahramanlık olan halk edebiyatı şiirlerine denir. Çoşkun ve yüksek tempolu söyleyişleri vardır. Halk edebiyatında bu türün en güzel örneklerini Köroğlu ile Dadaloğlu vermiştir.
Koçak, yürekli yiğit demektir. Âşıkının en meşhur koçaklama şairi Köroğlu'dur. Köroğlu fakirleri koruyan, yardım eden; padişaha saygılı, onun için savaşan; vali, vezir, bezirgan, sancakbeyi, yeniçerilerin ise düşmanıdır. Aşağıdaki koçaklamada Köroğlu, Bolu beyini dağlara çağırır. Ancak karşısına büyük bir ordu çıkar, bunların tüfeği de vardır. Yine de Köroğlu savaştan kaçacak değildir, bildik usulüyle saldırır. Yiğit, dönemini onurla kapatır. Aslında Köroğlu ölmemiş, kırklara karışmıştır.
B-)Güzelleme
Güzelleme, Âşık edebiyatında insan ve doğa güzelliklerini işleyen koşmalardır. Güzellemelerde genellikle aşık olunan kadın, kız, gelin veya çok sevilen dağ, ağaç, hayvan, çiçek gibi unsurlar işlenir.
C-) Taşlama
Taşlama, bir kimsenin kusurlarını, gülünç taraflarını alaylı bir dille ortaya koyan şiirdir. Divan şiirlerinin hicviyelerine karşılık halk şairleri, şahıslara karşı duydukları nefret ve kinleri, yermek istedikleri kimseleri taşlamalarının okuna hedef tutmuşlardır. Âşık edebiyatımızda zengin bir taşlama geleneği vardır.
D-) Ağıt
Ağıt, genellikle bir ölüm'ün ya da acı, üzücü bir olayın ardından söylenen halk türkü'südür. Doğal afet'ler, ölüm, hastalık gibi çaresizlikler karşısında korku, heyecan, üzüntü, isyan gibi duyguları ifade eden ezgili sözlerdir. Ağıt söylemeye ağıt yakma, ağıt söyleyenlere ise ağıtçı denilmektedir.Ağıtın halk edebiyatındaki adı anonim, divan edebiyatındaki adı ise mersiyedir
Semai
Halk şiirinde hecenin sekizli ölçüsü ile koşma biçiminde düzenlenen ve özel bir ezgi ile söylenen şiirlerdir.
Genellikle en az üç, en fazla beş dörtlükten oluşurlar. Çoğunlukla doğa, güzellik, ayrılık, kavuşma gibi duygusal ve lirik temaları işlerler. Semainin hece ölçüsünün yanında aruz ölçüsü kullanılarak yazılanları da vardır.
Türkü
Türküyü oluşturan dize grupları arasında tekrarlardan kavuştak bölümleri vardır. Türküler ezgilerine göre adlar;uzun havalar,kırık havalar(oyun havaları). Konusuna göre ise ölüm,ayrılık,savaş,çocuk,doğa...türküleri olur.
Özel durumlarda ya da ezginin, sözlerin çeşitlemesine göre ninni, ağıt, deyiş, hava adları da kullanılmaktadır.
Türk halk edebiyatı nazım şekli ve türüdür. Ezgisi yönüyle diğer halk şiiri türlerinden ayrılır. Türküler genellikle anonimdir. İsimleri bilinen saz şairlerinin söyledikleri de giderek halka mal olmuş ve bunlar da anonimleşme eğilimine girmiştir. Türkü söylemeye "türkü yakmak" da denir. Türkü adı Türk sözcüğüne Arapça "ı" eki eklenmesiyle ortaya çıkmıştır. "Türk’e özgü" anlamına gelir.
Türkü sözcüğü ilk kez XV. Yüzyılda Doğu Türklerince kullanılmıştır. Hikmet Dizdaroğlu, Anadolu’da türkünün ilk örneğini Öksüz Dede’nin verdiğini belirtir. Türküler genellikle hece vezninin 7, 8 ve 11’li kalıplarıyla kıtalar halinde söylenir. Her kıta türkünün asıl sözlerinin bulunduğu bend ile nakarattan meydana gelir. Nakarat her bendin sonunda tekrarlanır. Bu kısım bağlama veya kavuştak diye de bilinir.Türküler ezgilerine, konularına ve yapılarına göre ayrılır.
Sone
Sone, iki dörtlük ve iki üçlükten oluşan 14 dizelik bir nazım şekilidir. Batı edebiyatında kullanılan bu tür Servet-i Fünuncular tarafından Türk edebiyatına sokulmuştur. Genellikle dörtlükleri çapraz kafiye ile yazılır. Sonede işlenen konuları sınırlandırmak doğru bir yaklaşım değildir. Sonede her türlü konu işlenebilir.Son dize duygu yönunden en baskın dizedir.Devrik cümleler kullanılır. Batı edebiyatındaki sonelerde aşk konusu işlenir. Fakat bizim sonelerde her türlü konu işlenir.
Koşma,Türk Halk edebiyatında doğa, aşk, ölüm, ayrılık, yiğitlik, toplumsal olaylar gibi konuların işlendiği en sık kullanılan şiir türü.
Dörtlüklerden oluşur. Dörtlük sayısı genellikle 3, 5 arasındadır. Hece ölçüsünün 6+5 veya 4+4+3 duraklı 11’li kalıbıyla yazılır. Şair koşmanın son bendinde ismini ya da mahlasını söyler. Koşmalar dile getirilen duygular ve söylenişlerine göre koçaklama, güzelleme, taşlama, ağıt gibi isimler alır. Karşılıklı konuşma şeklinde yani "dedim" "dedi" diye başlayan dizelerle de söylenebilir. Bu tür koşmalara "mürâcaa" ismi verilir. Bütün kafiyeleri cinaslı olan koşmalara "tecnis" denir.
A-) Koçaklama
Koçaklama, konusu savaş, yiğitlik, kahramanlık olan halk edebiyatı şiirlerine denir. Çoşkun ve yüksek tempolu söyleyişleri vardır. Halk edebiyatında bu türün en güzel örneklerini Köroğlu ile Dadaloğlu vermiştir.
Koçak, yürekli yiğit demektir. Âşıkının en meşhur koçaklama şairi Köroğlu'dur. Köroğlu fakirleri koruyan, yardım eden; padişaha saygılı, onun için savaşan; vali, vezir, bezirgan, sancakbeyi, yeniçerilerin ise düşmanıdır. Aşağıdaki koçaklamada Köroğlu, Bolu beyini dağlara çağırır. Ancak karşısına büyük bir ordu çıkar, bunların tüfeği de vardır. Yine de Köroğlu savaştan kaçacak değildir, bildik usulüyle saldırır. Yiğit, dönemini onurla kapatır. Aslında Köroğlu ölmemiş, kırklara karışmıştır.
B-)Güzelleme
Güzelleme, Âşık edebiyatında insan ve doğa güzelliklerini işleyen koşmalardır. Güzellemelerde genellikle aşık olunan kadın, kız, gelin veya çok sevilen dağ, ağaç, hayvan, çiçek gibi unsurlar işlenir.
C-) Taşlama
Taşlama, bir kimsenin kusurlarını, gülünç taraflarını alaylı bir dille ortaya koyan şiirdir. Divan şiirlerinin hicviyelerine karşılık halk şairleri, şahıslara karşı duydukları nefret ve kinleri, yermek istedikleri kimseleri taşlamalarının okuna hedef tutmuşlardır. Âşık edebiyatımızda zengin bir taşlama geleneği vardır.
D-) Ağıt
Ağıt, genellikle bir ölüm'ün ya da acı, üzücü bir olayın ardından söylenen halk türkü'südür. Doğal afet'ler, ölüm, hastalık gibi çaresizlikler karşısında korku, heyecan, üzüntü, isyan gibi duyguları ifade eden ezgili sözlerdir. Ağıt söylemeye ağıt yakma, ağıt söyleyenlere ise ağıtçı denilmektedir.Ağıtın halk edebiyatındaki adı anonim, divan edebiyatındaki adı ise mersiyedir
Semai
Halk şiirinde hecenin sekizli ölçüsü ile koşma biçiminde düzenlenen ve özel bir ezgi ile söylenen şiirlerdir.
Genellikle en az üç, en fazla beş dörtlükten oluşurlar. Çoğunlukla doğa, güzellik, ayrılık, kavuşma gibi duygusal ve lirik temaları işlerler. Semainin hece ölçüsünün yanında aruz ölçüsü kullanılarak yazılanları da vardır.
Türkü
Türküyü oluşturan dize grupları arasında tekrarlardan kavuştak bölümleri vardır. Türküler ezgilerine göre adlar;uzun havalar,kırık havalar(oyun havaları). Konusuna göre ise ölüm,ayrılık,savaş,çocuk,doğa...türküleri olur.
Özel durumlarda ya da ezginin, sözlerin çeşitlemesine göre ninni, ağıt, deyiş, hava adları da kullanılmaktadır.
Türk halk edebiyatı nazım şekli ve türüdür. Ezgisi yönüyle diğer halk şiiri türlerinden ayrılır. Türküler genellikle anonimdir. İsimleri bilinen saz şairlerinin söyledikleri de giderek halka mal olmuş ve bunlar da anonimleşme eğilimine girmiştir. Türkü söylemeye "türkü yakmak" da denir. Türkü adı Türk sözcüğüne Arapça "ı" eki eklenmesiyle ortaya çıkmıştır. "Türk’e özgü" anlamına gelir.
Türkü sözcüğü ilk kez XV. Yüzyılda Doğu Türklerince kullanılmıştır. Hikmet Dizdaroğlu, Anadolu’da türkünün ilk örneğini Öksüz Dede’nin verdiğini belirtir. Türküler genellikle hece vezninin 7, 8 ve 11’li kalıplarıyla kıtalar halinde söylenir. Her kıta türkünün asıl sözlerinin bulunduğu bend ile nakarattan meydana gelir. Nakarat her bendin sonunda tekrarlanır. Bu kısım bağlama veya kavuştak diye de bilinir.Türküler ezgilerine, konularına ve yapılarına göre ayrılır.
Sone
Sone, iki dörtlük ve iki üçlükten oluşan 14 dizelik bir nazım şekilidir. Batı edebiyatında kullanılan bu tür Servet-i Fünuncular tarafından Türk edebiyatına sokulmuştur. Genellikle dörtlükleri çapraz kafiye ile yazılır. Sonede işlenen konuları sınırlandırmak doğru bir yaklaşım değildir. Sonede her türlü konu işlenebilir.Son dize duygu yönunden en baskın dizedir.Devrik cümleler kullanılır. Batı edebiyatındaki sonelerde aşk konusu işlenir. Fakat bizim sonelerde her türlü konu işlenir.
31.08.10 21:48 tarafından yakamoz5656
» Knight Online Savaş Saatleri
07.06.09 11:41 tarafından By_Burky
» Knight Online Aylık Yediği Kota Miktarı
07.06.09 11:40 tarafından By_Burky
» Ticket Örnekleri
07.06.09 11:39 tarafından By_Burky
» KO kurtlar vadisi konusmaları !!
07.06.09 11:37 tarafından By_Burky
» Nick'ten Char Hacklemek
07.06.09 11:37 tarafından By_Burky
» Tangy Koxp 1734 v3.8 (Fix)
21.05.09 17:16 tarafından By_Burky
» Tangy Koxp 1734 v3.8 (Fix)
21.05.09 17:16 tarafından By_Burky
» Windows Xp(Tanıtım)
18.05.09 20:12 tarafından By_Burky